RAMAZANDA NASIL BESLENİLMELİ? SOFRADA NELERE YER VERİLMELİ?

RAMAZANDA NASIL BESLENİLMELİ

Sultanahmetin tarihi sokaklarında,Eminönünün güvercinleri arasında geçirilebilecek bir ramazanı daha yaşayabildiğim için cok mutlu ve huzurluyum. küçüklüğümden beri Ramazan ayının iftardan sahura kadar olan sürecini,gerçekleşen festivalleri,kurulan lunaparkları,uzun sahil yürüyüşlerini,lise arkadaşları ile buluşmayı,geç saatlere kadar çalışan minibüsleri heyecanla beklemiş,çok sevmişimdir

İftara az bir süre kala düşen tansiyonlar,kolayca yükselebilen öfke seviyesi,gerginlik ve ülkece sinir hali ise beni geren bir diğer husus. Gerekli besinleri vucuduna alamayan yahut yiyecek tercihini ağır,sindirimi zor ve kan şekeriyle kolayca oynayabilen besinlerden yana kullanan kişiler 16 ila 17 arasında değişen açlık süreçlerinde öfkeli ve toleranssız olabilmekte ve bu durum sosyal yaşam için potansiyel bir huzursuzluk teşkil etmektedir

 

Karbonhidrat

İftar ve sahurda tercih edilecek besin maddelerini sağlıksız ve kan şekerini aniden yükseltip aniden düşürebilen sağlıksız karbonhidratlar yerine;lifli,tahıllı karbonhidratlarla sınırlandırmak -İftar sofranızın baş tacı vitamin deposu çorbalarda beyaz un yerine esmer un kullanmak,pilav tercihini esmer pirinç pilavından yana yapmak,beyaz undan yapılmış ekmek ve pide yerine tam tahıllı ya da çok tahıllı ekmeklere yönelmek gibi- karnın aniden şişmesini,yemek sonrası gelen haşsizliği ve kabızlık durumunu büyük ölçüde azalttacak,Ramazan ayını daha sağlıklı geçirmenizi sağlayacaktır.

 

Eski zamanlardan güzel bir tatlı daha:GÜLLAÇ

İlle de tatlı yiyeceğim,kaç saat aç kalmışım bari ağzım tatlansın diyorsanız size önerim kan şekeri ile oynayarak halsizliğe,huzursuzluğa ve ağırlığa sebep olabilecek Şerbetli ve Hamurlu tatlıların yerini bu aylık Sütlü tatlılara bırakmanız olacaktır =) Eğer mutlaka yenilecekse yemekten hemen sonra değil,bir-bir buçuk saat içerisinde tüketilmesi de nacizane önerilerimden bir tanesidir  Orucu hurma ile açmak ise şekerinizi düzenleyecek ve yemek için güzel bir başlangıç olacaktır

Su ve Mineral dengesi

vucudun kaybedecegi mineral ve su miktarını minimize etmek için gün içerisinde güneşli alanlarda bulunmaktan olabildiğince kaçınılmalı,terletmeyecek ferah kıyafetler tercih edilmeli ve iftar ile sahur arasında mutlaka en a 2 litre su tüketilmeli ve sonrasında susatacak,şişkinlik veya hazımsızlık yapacak sekerli veya tuzlu içececeklerden uzak durulmalıdır. Mineral dengesini sağlamakta bir şişe maden suyu da olumlu etkiye sahiptir

Protein

İftarda kırmızı,beyaz et,balık veya sebzelerden alabileceğiniz proteinin sahurdaki kaynağı olarak peynir ve yumurtayı tercih etmeniz peynirin yapısındaki kalsiyumve kazeinat ile yumurtanın yapısındaki sağlıklı yağ,protein ve karbonhidrat sizi daha uzun süre tok tutacak,şekerinizde aniden oynamalara sebep olmadığı için çabucak acıktırmayacaktır.

Sahurda tüketilen peynir ve yumurtayı susatmayacak-ki bunlar genelde konserve salamuralar ve şekerli besinler olmaktadır- besinlerle kombinlemek,ve bir diğer muhteşem besin yulafı-ki YULAF, soya proteini kalitesinde protein bulundurur ve barindirdigi karbonhidratlar yavaş emilen özellikte olduğu için açlık hissinin daha geç gelmesini sağlar,içeriğindeki mineraller sinirler üzerinde hissedilir bir rahatlama sağlayarak kişiyi stresten uzaklaştırır.Içeriğindeki lifler öyle yoğundur ki elli gramı günlük lif ihtiyacının tamamını karşılamaya yeter- sahur soframızdan eksik etmemek gerekir.

Yağ

Pişmiş,kızarmış ve sıcak yağlar yerine çiğ zeytinyağı tercih edilmeli ve kuruyemişlerin sağlıklı yağlarından yararlanılmalıdır